Editörün Köşesi - DENGE

ANALİZ YORUM
Typography

Bazen çok incedir ayarlar. Bazen azı karar, çoğu zarar derler kısaca. Bazen pamuk ipliğine bağlıdır
hayatımız…
Hayatımızdaki en anlamlı kavramları düşündüğümde anahtar bir kelime: DENGE.
Evren’in işleyişinde muazzam bir şekilde varlığını hissettirir bize. Nefes bile alamayız onsuz. Sadece
basit bir kelime gibi gözükse de şu an hayatımızdaki yeri ve önemi bir kelimeden çok daha
önemlidir. Psikolojik bağlamda ele aldıktan sonra bilimsel verilerle daha bir somutlaştırıp politik
alanda hayatımıza olumsuz etkileriyle durumdan bir ders çıkaracağız hep birlikte. Size değişik bir
bakış açısıyla durumu daha iyi izah edebileceğimi düşündüm.
Denge hayatımızın her anında, her aşamasında vardır ve ağırlığını hissettirir. Önümüzde dağ gibi
aşılmaz görünen sorunlar ya da günlük hayatımızda sürekli ayağımıza bağ olan takıntılarımız,
geçmişin muhakemesi yapıldığında kendini daha bir belli eder.
DENGESİZLİK. Keşkelerin vicdanımızda bıraktığı acı, dengelerin düzeniyle derlenir, toparlanır,
hafifler. İlginin dozajı abartıldığında kıskançlık olarak algılanır. Denge bozulmaya başladığında
başlayan duygu karmaşasıdır bu.
Sevgi gibi kutsal bir duygu bile abartıldığında sıkar. Az gösterilirse ilgisizlik olarak kayda geçer.
Özel hayatımızda olduğu kadar toplumsal ilişkilerimizde de belli eder kendini. İlgi abartıldığında
bozulan dengenin adı fanatikliktir. İçinden çıkamadığımız düşünceler obsesyona, yani saplantıya
dönüşüp psikolojik dengemizi dolayısıyla günlük hayatımızı alt üst eder.
Alınan alkolün dozajı kaçarsa çakır-keyiflik sarhoşluğa, daha da abartılırsa alkolikliğe
dönüşüp hayatımızdaki dengeyi alt üst eder. Böyle bir bozulma, ailemizi ve yakın çevremizi
olumsuz etkiler ve neticede bozulan dengenin domino etkisine şahit oluruz.
Bireyselden toplumsala bir geçiş yapalım isterseniz. Yaşadığımız göç dalgalarında denge faktörünü
bir irdeleyelim. Endüstrileşen dünya, devletlerin atmosfere saldıkları gazlar, çevresel dengeleri
altüst ediyor ve oluşan sera etkisiyle kuraklaşan Afrika kıtası yaşanılmaz hale gelirken, göç ve
kaçış istikametleri bu olaya sebep olan ülkeler olunca yardıma muhtaç insanlara sırtlarını
dönüyorlar. Buna da egoizmin abartılmış hatta en dengesiz hali, yani bencillik adını verebiliriz.
Ortadoğu’da sahip oldukları yeraltı zenginliklerinden dolayı bozulan dengelere bir bakalım. Vicdani
terazinin dengesi ne halde dersiniz? Batı’nın sattığı ya da hibe ettiği silahlarla kan gölüne dönen bu
coğrafyadan, hayatlarını tehlikeye atıp kapısına dayandıkları Avrupa ve Amerika kapısı yüzlerine
çarpıldığında o insanların halini düşündükçe vicdan sahibi herkesin dengesi alt üst olmak
durumunda.
Hepimiz aynı bottayız, yani aynı dünyada yaşıyoruz. Batarsak hep beraber batarız. Dengemize
dikkat edelim.
Ender Erdikici